top of page
Yazarın fotoğrafıMelis Okur

Zarar Veren Alışkanlıklar Değiştirilebilir Mi?

Zarar veren alışkanlıklar dendiğinde ilk akla gelen alkol-sigara-uyuşturucu olmak zorunda değil. ‘Alışkanlık’ sözcüğünü sadece birkaç alanda kategorize etmek bakış açımızı ve farkındalığımızı oldukça kısıtlayan bir davranış. Alışkanlıklar günlük hayatımızın o kadar içindedir ki çoğu zaman sahip olduğumuzu fark etmeyebiliriz. Günlük hayatımızda, ilişkilerimizde, çevre ile iletişimimizde veya işlevselliğimizde engel oluşturacak, tekrar eden, vazgeçemediğimiz her davranışımıza “zarar veren alışkanlık” diyebiliriz. Bu alışkanlıklar davranışsal olabildiği gibi bilişsel (düşünsel) de olabilir ve her insan için bu işleyişin biçim ve süreçleri farklıdır.

Bu noktada bu alışkanlıkları fark edebilmek, değişim için önemli bir basamaktır. Fark edemediğimizde aynı kısır döngünün içerisinde dönmeye devam ederiz. Ta ki o alışkanlık bize farkına varmak zorunda kalacağımız derecede büyük bir zarar verene kadar…

Zarar veren alışkanlıklarımızı değiştirmeye nasıl başlarız?

1. Gözlemleyin

Canınızı sıkan, tekrar ettiğini düşündüğünüz bu hareketi ne zaman, hangi durumlarda yapıyorsunuz? Ya da alışkanlığınız düşünce sisteminizdeyse, hangi durumlarda otomatik olarak bu düşünceyi geliştiriyorsunuz? Bunu yaptığınızda ya da düşündüğünüzde kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Sizin için rahatlatıcı mı? Güven verici mi? Yapmak istediğiniz şeye engel mi oluyor?

Alışkanlığın ne zaman ve hangi durumda başladığını anlayabilmek, ileride yerine yeni davranışlar veya düşünceler koyabilmenizi sağlayacaktır. Alışkanlığınızı tanımak, onu gözlemlemekle başlar.

2. Kendinizi Suçlamayın ve Alışkanlığınızı Rahat Bırakın

Zaman zaman, zarar verdiğini bile bile bu alışkanlığı gerçekleştirdiğiniz için suçluluk hissedebilirsiniz fakat alışkanlık bir suç değil, sizin oluşturduğunuz bir güvenli alan olabilir ve güvenli alanımızdan ayrılmak oldukça zordur. Alışkanlıklar, bizi bir sebeple korumaya çalışan savunma mekanizmamızın, bizi olası tehlikeden (kötü hissettirecek düşünce, zarar verebilecek bir davranış) kaçırarak koruma şekli olabilir. Fakat geliştirdiğimiz alışkanlığı devam ettirirken aynı zamanda bize zarar verdiğini fark etmeyiz. Alışkanlığı kabul etmek ve rahat bırakmak, bir insanı affetmek gibidir. Birini affettiğinizde serbest bıraktığınız duygularınızı ve üzerinizden attığınız yükü düşünün. Bu rahatlamayı alışkanlığınıza da verin. Alışkanlığınızı kabul edin, sizin bu alışkanlıkla birlikte hayatta var olduğunuzun bilincine varın. Örneğin, tırnak yiyorsanız bunu kabul etmeyi deneyin, ısrarla değiştirmek için kendinize kötü davranmayın. Bırakın rahatlasın. Ya da alıştığınız düşünce biçiminin size zarar verdiğini fark ettiniz. Kendinizi suçlamak yerine, bu davranışın size zarar verdiğini kabul etmeyi deneyin.

3. Tetikleyicilerle Savaşmak İçin Adım Atın

Alışkanlıklarla savaşmayı, bir arenadaki matador ve kızgın bir boğa olarak gözünüzde canlandırabilirsiniz. İki taraf da savaşmaya hevesli ve bir o kadar da inatçı. Gözlem kısmında hangi anlarda bu alışkanlığınızın nüksettiğini buldunuz. Bilinç ve farkındalık ilk adımınızdı. Şimdi fark ettiğiniz tetikleyicilerle tüm çıplaklığı ile karşı karşıya gelme zamanı. Hayatınızdan birini çıkartmak, sürekli gittiğiniz bir yere birden gitmemeye başlamak veya bulunmak zorunda olduğunuz durumlardan uzaklaşmak tetikleyiciden sadece kaçmanızı sağlar. Hayatınızın başka bir yerinde bu tetikleyici mutlaka karşınıza çıkacaktır, bu yüzden ondan alışkanlığınızı sahaya çıkararak kaçmak yerine, onu anlamayı deneyin. Bunu birden yapmak için kendinizi zorlayarak daha fazla kaygı yaratmanıza yok. Tahammül edebileceğiniz derecede, sakin ve yavaşça tetikleyicilerle başa çıkmayı deneyebilirsiniz.

4. Yüzleşin ve Yer Değiştirin

Zarar veren bir alışkanlığın yerine, sizi besleyen bir alışkanlık geliştirmek, eski alışkanlığınıza veda etmenize yardımcı olacaktır. Tetikleyiciyi ve neden bu davranışı/düşünceyi geliştirdiğinizi anladıktan sonra, alıştığınızdan başka bir davranış/düşünce sistemini alışkanlık haline getirmeye çalışabilirsiniz. Bu hamle ilk bakışta imkansız, ya da anlamsız gibi görülebilir. Alışkanlığı değiştirmek uzun bir yol ve bu yolda çok fazla adım olacak. Her zaman ileri adım atmak zorunda değilsiniz, vaz geçmeye yakın olduğunuz, vaz geçtiğiniz, yeniden b

aşlama motivasyonu bulduğunuz birçok an yaşayacaksınız. Önemli olan tüm bu deneyimlerde değişimin ancak sizin isteğiniz ve kendinize inancınızla gerçekleşebileceğini unutmamak ve kendinize zaman vermek.

Gerçeklikten kaçmak, tetikleyicilerden uzak durmak veya zor durumlara tahammül etmeye çalışmak gibi yöntemler yerine, size zarar veren alışkanlığınızla yüzleşmeyi, onu tanımayı ve fark etmeyi deneyin. Alışkanlıklarınıza kızmak yerine onlarla barışmak size değişimin kapılarını aralamada iyi bir yardımcı olacaktır.

19 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Sıkça Sorulan Sorular

​ Online terapi işe yarar mı? Online terapide de yüzyüze seanslarda olduğu gibi aynı işleyiş devam eder. Özellikle pandemi dönemi ve...

Opmerkingen


bottom of page