Doğum sonrası dönem, bir annenin yaşadığı birçok duygusal ve fiziksel değişikliği içerir. Yeni bir bebeğin gelişiyle birlikte, vücuttaki değişikliklere uyum sağlamak zor olabilir. Bu değişimler, birçok kadının kendini şaşkın, utanmış ve endişeli hissetmesine neden olabilir. Özellikle, medyada mükemmel görünen “yeni anne”lerin resimlerine ve "hemen eski formuna dönme" baskısına maruz kaldıklarında bu duygular daha da yoğunlaşabilir.
Ancak, doğum sonrası dönem sadece fiziksel değişikliklerle değil, aynı zamanda annelikle ilgili duygusal karmaşıklıklarla da doludur. Bu süreçte, anneler bebeğin getirdiği mutluluğun yanı sıra, zorlu ve stresli anlar da yaşayabilirler. Oldukça NORMAL ve OLAĞAN olan bu duygusal iniş çıkışlar, bazı anneler için beklenmedik bir şekilde yeme bozukluklarıyla sonuçlanabilir. Bu dönemde yaşanan yeme bozuklukları, annenin içsel çatışmalarının, annelik rolleriyle ve bebekle ilişkisinin bir yansıması olarak da anlamlandırılabilir.
Doğum sonrası dönemde anneler, hem kendileriyle hem de yeni doğanlarıyla olan ilişkilerini yeniden keşfederler. Bu süreçte, annelerin beslenme alışkanlıkları ve beden algıları da gözden geçirilir. Bebekle olan bağ, annenin kendine güvenini ve beden imgesini etkileyebilir. Dolayısıyla, annenin içsel çatışmaları ve ilişkileri, beslenme alışkanlıklarını doğrudan etkileyebilir.
Örneğin; emzirirken kilo vermek eski alışkanlıkları tetikleyebilir. Anne bebekle o kadar meşguldür ki zaman zaman yemek yemeyi bile unutabilir. İşte bu tür durumlar sonunda toplumdan da gelen “hiç bebek doğurmuş gibi görünmüyorsun harika!” tarzında yorumlar, annenin hem bebeği besleyip hem de kendini aç bırakmasına sebep olabilir.
Toplumun "geri dönme" baskısı, doğum sonrası depresyon, hormonal değişiklikler ve emzirme zorlukları gibi faktörler, annelerin yeme bozukluklarıyla mücadelesini artırabilir.
Yeme bozukluğu, annenin duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için bir başvuru yolu olarak ortaya da çıkabilir. Ancak, bu durumun üstesinden gelmek için destek aramak önemlidir.
Unutmayın ki, doğum sonrası dönemde yaşadığınız duygular normaldir ve bu konuda destek almak cesurca bir adımdır. Eğer yeme bozukluğuyla mücadele ediyorsanız, sessiz kalmayın. Yardım istemek, bu zorluğun üstesinden gelmenin ilk adımı olabilir.
Commenti